Homo Ludens – Oynayan İnsanlar…
“Oyunun istisnai ve benzersiz olma karakteri, en çarpıcı biçimde, oyunun gönüllü olarak büründüğü esrar havası içinde ortaya çıkmaktadır. Küçük çocuklar bile, oyunlarını “gizemli küçük bir şey” haline getirerek daha çekici kılarlar. Bu oyun başkalarına ait değil, bize aittir. Diğerlerinin bizim çemberimiz dışında yaptıkları, o an için bizi ilgilendirmez. Gündelik hayatın kural ve örflerinin oyun alanı içinde bir değeri yoktur. Biz başkayız ve başka bir şekilde hareket ederiz. Bildik dünyanın geçici iptali…”
Homo Ludens – Johan Huizinga (Oyunun Toplumsal İşlevi Üzerine Bir Deneme)
Hangi yaşta olursak olalım oyun oynarız. Çocuk yaşlarda anne babamızla “ce ee ve saklambaçlarla” başlayan oyun serüvenimiz hayali oyunlar, evcilik, topun peşinde koşuşturma ile devam eder. Derken devreye oyuncaklar ve arkadaşlarla oyun girer. Sokakta, parkta veya evde birlikte oynadığımızda, zamanı ve tüm dünyayı unutup keyiflerin en büyüğünü yaşadığımız o anlar bugün gibi dimağlarımızla değil midir?
Büyüdükçe oyun azalır hayatımızda belki ama bitmez. Kağıt oyunları, masa başı oyunları, bir dost meclisinde oynanan sessiz film, aile pikniğindeki tek kale maçlar veya yakan toplar, bir Hıdırellez akşamında ateşten atlama, yazın denizde deve güreşi, tavla veya satrançla geçen keyifli akşam üstleri…En son ne zaman oyun oynadım diye bir düşünün, cevap çok uzaklarda olmayacaktır.
Oyun oynamak, hem gündelik hayatın içinden sıyrılmak bir o kadar da gündelik hayatı prova etmektir. Oyun ile hem anda kalıp sadece kendinize ve akışa odaklanırsınız hem de henüz deneyimlemediğiniz hayatlara göz atarsınız. Her zaman kurallı ve rekabet içeren oyunlar oynayamayabiliriz ama bir aile bireyi ile el el üstüne koyup bir tekerleme söylemek bile sizi “rutinin dışına” çıkartır.
İnsan, sahip olduğu müthiş bir güç olan beyni sayesinde dünya üzerinde inanılmaz bir yere geldi. Şimdilerde bulunduğumuz yer bizi yoruyor bazen…Bu yorgunluğu ve karmaşayı durdurmak ve dinginleştirmek oyunun gücüyle mümkün! Nerde ve nasıl olursak olalım oyun oynayarak var olduğumuzu, doğanın bir parçası olduğumuzu, neşe ve hazzın ayrılmaz parçalarımız olduğunu ve bunun hiç de zor olmadığını yeniden hatırlayabiliriz.
Hatırlamak ve yeniden başlamak için seni bekliyorum, birlikte oynayalım mı?
Oyunla, sevgiyle, kahkahayla kal,
Comments